I. Denizci Sivil Toplum Örgütleri Çalıştayı ve Sonuçları
Birinci çalıştay ‘denizci sivil toplum örgütlerinin birbiri ile gerçek anlamda tanıştığı ilk buluşma’, başka bir ifade ile ‘Türk Deniz Endüstrisi’nin paydaşlarının ilk kez bir araya gelmesi’ olarak adlandırılabilir. [Bkz. Dip Not 01]
İlk çalıştayın etkisinin araştırılması için katılımcılar arasında yapılan basit temaslarda aşağıdakiler tespit edilmiştir:
- (a) Bu çalıştay; farklı STK'ların farklı amaçlarla yıllardan beri yapageldikleri ve bir sivil toplum örgütünün çözüm önerisinin diğer sivil toplum örgütüne sorun yarattığı, adına çalıştay denen toplantılar dönemini kapatmış, 'çalıştay düzenleme' eyleminin işlevini yerine oturtmuştur.
[Sözde çalıştaylarda yıllardan beri aynı sorunların dile getirildiği fakat taraflara geçici rahatlatmalar dışında bir şey kazandırmadığı sonuç bildirgeleri incelendiğinde kolayca anlaşılabilir.]
- (b) Türkiye Denizcilik Federasyonu kendinden bekleneni yapmış olmakla birlikte, deniz endüstrisinin paydaşlarının kendisi ile ilgili beklentilerinin çıtasını da yükseltmiştir. Başka bir ifade ile bundan böyle Federasyon'un atacağı her adımın ve her eyleminin bir öncekini ileri taşıması beklenir.
II. Denizci Sivil Toplum Örgütleri Çalıştayı'nın Amacı Ne Olmalıdır?
Amaç 1 -
İlk çalıştay Türk deniz endüstrisinin paydaşlarına her ne kadar yeni bir heyecan ve buna bağlı istek ve gayret getirmişse de, istenen noktaya ulaşılmasında aksaklıklar yaratacak bir sorunumuz var gibi görünmektedir:
Endüstrideki sivil toplum örgütlerinden, doğrudan ifade edersek meslek kümelerinden bazıları, tam bir kör döğüşü görüntüsü veren gereksiz ve endüstriyi hedefinden alıkoyan bir zıtlaşma içindedirler. Nedeni ne olursa olsun, tam bir basiret bağlanması olan bu durumun üzerindeki örtü aralandığında 'kimin neden başlattığı bilinmeyen, kan davasına dönüştüğünden tarafların sağlıklı düşünemediği ve yüksek egoların yürüttüğü bir çekişme' ortaya serilmektedir.
İlk amaç, böyle çekişmelerin kimseye yarar sağlamayacağı, aksine birlikte hareket edildiğinde çözülemeyecek sorunun olmadığı taraflara anlatmak olmalıdır. Bu amacın anlatılmasının sorumluluğunun Türkiye Denizcilik Federasyonu tarafından üstlenilmesi, kendisinden beklenen bir davranış olur. [Bkz. Dip Bilgi 01]
2. Amaç (Asıl Amaç) -
İlk amaca ulaşılıp denizci sivil toplum örgütleri arasında 'ortak bir zeminde ve ortak bir amaç uğruna birlikte hareket etme' arzusu uyandırıldıktan sonra ikinci ve çalıştayın asıl amacının tespiti, endüstrinin gelecek yüzyılının planlarının kamuoyuna duyurulacağı ' Türk Deniz Endüstrisi Büyük Kurultayı' çalışmalarının ilk adımının da tespiti olacaktır. [Bkz. Dip Bilgi 02]
Çalışmalarımızın başarıya ulaşması temennimi de sunar, kolaylıklar dilerim.
Saygıyla. Yakup Korkmaz
TURDEF Yedek Yönetim Kurulu Üyesi 02 Şubat 2016 Salı
[Dip Bilgi 01]
Endüstride bir bütünlük sağlayacağı savıma destek olması için aşağıdaki düşüncelerimi arz ederim:
Kronolojik bir tahlil yapıldığında ‘birbirinden kopuk, birinin çıkarının diğerinin çıkarını engellediği düşüncesiyle hareket eden paydaşların yer aldığı bir deniz endüstrisi’ fotoğrafı görülür.
Yine bu basit tahlil sonucu Türk Deniz Endüstrisi’nin, her biri diğerinden kıymetli insanlar tarafından yürütülen beş ana paydaşa sahip olduğu kolayca görülebilir:
(1) Taşımacılar;
(2) Tersaneciler;
(3) Balıkçılar;
(4) Deniz turizmcileri;
(5) Deniz ile kara arasındaki ilişkilerinde arayüz işlevi görenler.
Ayrıca bu paydaşların her biri endüstrinin ‘sivil toplum örgütü’ olarak aşağıdaki başlıklar altında toplanmıştır:
(a) Denizci akıl;
(b) Denizci sermaye;
(c) Denizci emek.
Endüstrinin paydaşları ve paydaşların kümelendiği örgütler arasındaki perde çok geçirgendir ve bugün bir kümede yer alan paydaşın yarın diğer bir kümeye kolayca geçtiği görülebilir.
Buradan yola çıkarak; Türk Deniz Endüstrisi’nin herhangi bir sorunu konu olduğunda yukarıda sayılan kümelerin üzerinde ilk mutabakat sağlayacakları ilke ‘birimizin sorunu hepimizin sorunudur’ olmalıdır.
Birliğin tam anlamı ile oluşturulması için endüstrinin asıl işlevini yerine getiren insanların, yani ilk andan itibaren adına ‘paydaş’ dediğimiz ögenin ‘çağdaş uygarlık düzeyinde’ ve ‘birliği sağlanmış bir eğitim kurumu’ tarafından beslenmesi gerekir ve Türk Deniz Endüstrisi’nin geleceği için bu sağlanmalıdır.
Paydaşların altında toplandığı ve güçlerini (çok eksikleri olmasına rağmen) bir araya getirdiği bu örgütlerin ana kaynağının ‘birliği sağlanmış denizci eğitim' olduğu gözden kaçmadan; mevcut
sorunların çözülmesinde ve gelecekte muhtemel sorunların önlenmesinde 'denizci sermaye', 'denizci emek' ve 'denizci akıl' arasında sıkı işbirliğinin vurgulanması uygun görünmektedir. Burada sayılan kesimler endüstrinin yükünü taşıyan insanlar olmanın bil inci ile hareket ederken; aslında aralarında yok sayılacak kadar geçirgen sınıra rağmen 'birinin diğerini öteki sayma' yanılgısının tüm endüstriye zarar vereceğini akıllarından çıkarmamalıdırlar.
[Dip Bilgi 02]
İlk amaç, yukarıda kısaca söz edilen çekişmelerin içinde olan kümelerin aralarındaki güvensizliğin güvene dönüştürülmesidir. Bu, doğrudan Türkiye Denizcilik Federasyonu’nun çalıştayın duyurusu için yapacağı çalışmalardaki ikili temaslar sırasında yapılacak telkinler ile mümkün görünmektedir. Ayrıca, bu tür çekişmelerin endüstriye ve ülkeye vereceği zararlar da açıkça anlatılmalı, vebalin büyüklüğü göz önüne konulmalıdır.
Haberler
Ziyaretçi haberleri
04.02.2016 12:54Websitesi açıldı
04.02.2016 12:53Etiketler
Etiket listesi boş.